Son beş öncesine kadar dost meclislerinde tartışılan bir konuydu:
“Suriyeliler olmazsa sanayinin çarkları durur mu?”
Elbette bu tartışmanın ana nedeni birçok şehirde artan Suriyeli nüfus ve beraberindeki “demografik” yapının bozulma endişesiydi. Sanırım halen de bu kaygı toplumun birçok kesimince taşınıyor.
Takvimler 27 Temmuz 2021’i gösterirken “dönemin” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin, “Bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyor. Boşuna popülizm yapmayın, gönderemezsiniz” sözleri ülke gündemine “bomba gibi” düşmüştü.
O günlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, “sürekli” iktidara geldikleri takdirde Suriyelileri kendi ülkelerine göndereceklerini söylüyordu. Dolayısıyla da Sayın Özhaseki bu çıkışı durduk yere yapmamış ve Gaziantep’i işaret ederek, “Şimdi bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüzbinlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyorlar. Kayseri sanayisinde de öyle. İşçi bulamıyorlar, bu adamlar çalışıyor” özetli bir açıklama yapmıştı.
Tahmin edileceği üzere, Özhaseki’nin bu sözlerine destek verenler de oldu “sert tonlarda” eleştirenler de.
Bu analiz üzerinden yaygın televizyon kanallarındaki bazı tartışma programlarında “kızılca” kıyamet kopartanlar da olmuştu.
Sadece televizyon programları değil Özhaseki’nin bu sözlerini hafızalarına kaydeden (!) Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mehmet Büyüksimitci de “üç yıl aradan sonra” Suriyeliler konusunda bir açıklama yapma ihtiyacı hissetmiş, “Hiç kimse sayısal konuşmuyor” diyerek, sözlerine başlamıştı.
18 Mart 2024 tarihinde bu açıklamayı yapan Büyüksimitci, sözlerini biraz daha ileriye taşıyarak, “Suriyeliler giderse burası batacakmış. Öyleyse bugün gitsinler bugün batar. Böyle bir şey söz konusu olamaz” demişti.
Suriyeliler gittiği takdirde sanayideki çarkların yavaşlayacağı endişesini “siyasal” olarak yorumlayan KAYSO Başkanı, kendi tezine dayanak olarak da Türkiye’nin ilk bin şirketi arasında yer alan Kayserili şirketi referans gösterip, birçok Suriyelinin kayıt dışı çalıştırıldığını dolayısıyla endişe edilecek bir durum olmadığından söz etmişti.
Kayseri Anadolu Haber Gazetesi’nin 23 Temmuz 2024 tarihli baskısının manşeti, bu tartışmaya ışık tutacak nitelikteydi.
Gazete, manşetine taşıdığı haberde, “ÜRETİMDE BÜYÜK TEHLİKE” başlığıyla, OSB’de kalifiye eleman sorununun had safhaya çıktığına işaret etti.
Kentte yaşanan gerginlikten sonra binlerce Suriyelinin şehri terk ettiğine de dikkat çeken gazete; bazı işverenlerin çalıştıracak işçi bulamadığından yakındığını, özellikle organize sanayi bölgelerinde yetişmiş personelin yanı sıra ara eleman bulmanın önemli bir sorun haline geldiğini kaleme alarak, Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) “isminin açıklanmasını istemeyen” 15’e yakın işyerinde “işe gelmeyen Suriyeliler nedeniyle” üretimin durduğunu yazdı.
Özellikle ara eleman noktasında sorun yaşanan OSB’deki sanayicilerin yaşadığı sorunla birlikte akıllara da birçok soru geliyor kuşkusuz.
Sayın Büyüksimitci’nin referans aldığı verileri dikkate alacak olursak, bu işletmeler kayıt dışı işçi mi çalıştırıyor?
Üretimin durduğu ve işletmelerin kapanma noktasına geldiği ifade edilen bu 15 firma, “Sayın Büyüksimitci’nin ilk 37 şirketi içerisinde yer almamasından dolayı” batsa da olur mu?
Konuyu salt siyasal pencereden okuyan Büyüksimitci’nin, “temsil ettiği makam gereği” batmak üzere olduklarını duyuran Kayserili bu firmalara karşı bir çözüm, öneri yahut desteği olacak mı?
KAYSO’nun; kalifiye ya da ara eleman konusunda resmî ya da gayrı resmî bir çalışması, projesi var mıdır?
Ekonominin sıkıntılı süreçte olduğu şu günlerde tek bir fabrika bile olsa kapanacak noktaya gelmesi kimseyi rahatsız etmez mi?
Onlarca fabrika “Suriyeli fobisiyle” heba mı edilsin?
Aynı soruları Kayseri’deki tüm OSB başkanlarına da sormalıyız.
Bu sorularla birlikte başa dönüp, Sayın Özhaseki ve Büyüksimitci’nin 3’er yıl arayla yaptıkları iki açıklamayı yeniden okumak daha doğru olacak sanırım.