Gönül isterdi ki, bu bayramda “önceki yıllardaki bayramlarda olduğu gibi” süslü cümlelerle bir bayram yazısı yazalım.
Lakin tüm dünyanın gözü önünde bitmek bilmeyen, “İsrail siyonizmiyle katledilen” masum insanlığın çığlıklarıyla ikinci bir bayrama erişiyoruz.
Elimizden gelen tek şey, günahsız kadınlar, yaşlılar ve küçücük bedenlerden oluşan masum Filistin halkının uğradığı soykırımın sona ermesini dilemek ve dua etmek.
Bir de Siyonist İsrail’e karşı buğuz!
Ötesi şimdilik mümkün görünmüyor.
Şu mübarek Kurban Bayramı’nda içinizi karartmak, ruhunuzu bunaltmak istemezdim elbette ancak hep yâd ettiğimiz, dilimizden düşürmeyip anlatmakla keyif aldığımız eski bayramların tadı kalmamıştı doğru. Şimdi de akıtılan bu masum halkın kanıyla hiç tadı kalmadı.
Birçoğumuz yürek dolusu sevinçle, kahkahalar atarak, bayramı bayram gibi yaşayamayacağız.
Kalbimizin bir köşesindeki “aylardır var olan” o burukluk bu bayramda daha fazla acıtacak canımızı kuşkusuz.
Yapabileceğimiz tek şeye başvuracağız çaresizce; dua ve yardım.
Kan emici İsrail’in zulmü altında direnen Filistin halkına yardımda hiçbir zaman geri durmayan devletimizin kurumlarından Türk Kızılay başta olmak üzere Kurban Bayramı vesilesiyle mazlumlara bağış için gücü nispetinde el uzatan/uzatacak herkesten Allah razı olsun.
Çevremizdeki ihtiyaç sahiplerini de “başta Filistin halkı olmak üzere” yardım bekleyen, yardıma muhtaç olanlara el uzatabildiğimiz kadar mutlu olacağımız bir bayramdayız.
Kurban Bayramı; savaşların, zulümlerin son bulduğu, insanlığın insan onuruna yaraşır şekilde yaşayabildiği, adil bir düzen ekseninde mutluluğun, huzurun solunduğu ömürler getirmesine vesile olur inşallah.
Aileniz, sevdikleriniz ve dostlarınızla nice bayramlarınız olsun.